📜 Gezegenlerin Ay Düğümleri İle Kavuşumu
Ayın düğümleri yani namı
diğer yılan başı ve kuyruğu bir gezegen ile kavuşur ise ne olur? En basitinden
Güneş be Ay ile kavuştuklarında tutulma olduğunu biliyoruz…Rahu ve Ketu ile
olan birleşimlerin sonuçlarına geçmeden önce, gezegenlerin neti yemsil
ettiklerini kısaca bir hatırlayalım…
☀️ Surya (Güneş)
Sağlık
verir.
Stotranın ilk satırı bunu belirtir. Güneş, beden sağlığının ve yaşam
enerjisinin kaynağıdır.
🌙 Chandra (Ay)
“Yaśaḥ
nirmalaṁ” – Şöhret ve iç huzur verir.
“Yaśaḥ” demek ün, itibardır.
“Nirmalam” demek berraklık, sükunet, huzur demektir.
Yani Ay zihinsel dinginlik, huzurlu kalp ve tanınmışlık kazandırır.
🔥 Rahu ve Ketu’nun Ay ve Güneş ile İlişkisi:
Rahu ve Ketu,
Ay ve Güneş’in doğrudan düşmanıdır. Çünkü efsaneye göre Rahu, Soma Amṛta
(ölümsüzlük iksiri) içmek için tanrılar arasına gizlice girer ve bunu Güneş ile Ay
fark eder. Bu yüzden başı koparılır — başı Rahu, gövdesi Ketu
olur.
➡️ Dolayısıyla,
Rahu veya Ketu, Ay ya da Güneş ile kavuşumda olduğunda etkiler çok büyür. Ama
bu her zaman olumsuz anlamına gelmez.
📌 Önemli
Uyarı:
Lagna’ya (yükselen burca) göre değerlendirme yapılmalıdır.
Örneğin sadece “Satürn-Ketu kavuşumu var, işte kesinlikle iş hayatında kesinti
olur” demek doğru değildir. Çünkü:
·
Satürn: Karmanın gezegenidir.
·
Ketu: Ayırma veya koparma enerjisidir.
Ama Lagna'ya
göre bu ikili bazen çok güçlü içsel farkındalık da verebilir.
🌑 Mangal (Mars)
"Bhīmabhūtāya"
– Güçlü, cesur, refah sağlayan.
Mars, “Bhūta” yani Dünya’nın oğlu olarak bilinir.
➡️ Bu yüzden toprakla (mal, mülk, zenginlik) ve güç
ile ilgilidir.
➡️ Kişiye maddi mücadelede cesaret verir.
🌕 Budha
(Merkür)
"Sūtaṁ
prajñāṁ" – Bilgelik, iletişim, keskin zihin.
Budha, Ay’dan doğduğu için zihinsel faaliyetlerin sembolüdür.
➡️ Sözel beceri, ticaret yeteneği, edebi yetkinlik verir.
➡️ “Prajñā” derin anlayış ve sezgi anlamına gelir.
🌟 Guru
(Jüpiter)
"Guruṁ
gaurāṅgaṁ" – Saygınlık, bilgelik, manevi otorite.
Gurur kelimesi burada hem öğretici hem de saygın kişi
anlamındadır.
➡️ Toplumda hürmet kazandırır.
🌺 Śukra (Venüs)
"Kāvya
kālānidhiṁ" – Sanat, güzellik ve edebiyat.
Venüs kişiye sanat yeteneği, tatlı konuşma, estetik duyarlılık verir.
➡️ “Kāvya” → şiir, “Kālānidhi” → sanat hazinesi
➡️ Venüs’ün kelimelerle oyun kabiliyeti yüksektir.
🪐 Śani (Satürn)
"Mandaṁ
mudam sarvadā" – Kalıcı sevinç ve sabır.
“Manda” → yavaş, “mudam” → sevinç
➡️ Satürn zorlaştırır ama sonunda daimi saadet
verir.
➡️ Sabredenlere büyük ödül sunar.
🌘 Rāhu
"Bāhu
balam" – Kol gücü, zorlukta direnç, stratejik zekâ.
Rahu, karmaşık durumlarda fırsat yaratır.
➡️ Güçlü Rahu olan biri, zorluğu avantaja çevirip kendini gösterir.
➡️ “Şatru hanta” → düşmanı alt eden, stratejisttir.
🌑 Ketu
"Kula
unnatim" – Soyun yükselişi, manevi çocuklar.
Ketu genelde çocukları
azaltır diye düşünülür ama aslında:
➡️ Manevî
miras, ilimle yükseliş ve soyun itibarı anlamına gelir.
➡️ Ketu bazen “evlat” değil, manevî halef kazandırır.
📏 Kavuşumlarda Derece (Longitudinal Distance) Önemi:
➡️ Eğer iki gezegenin derece farkı < 3°20' (bir navamsha padası) ise:
🔹 Kavuşum çok güçlü çalışır.
🔹 Etkiler daha keskin olur (pozitif ya da negatif Lagna’ya göre).
➡️ Eğer iki gezegen aynı Navamsa içinde ise:
🔹 Etkileri katlanır.
🔹 Sadece Raşi haritada kavuşum yetmez, Navamsa'da
da kavuşum varsa etkisi büyüktür.
Rahu-
Güneş Kavuşumu
Rahu Güneş’le
kavuştuğunda kişinin egosu artar ve şöyle düşünür: "Ben ucuz iş yapamam,
dilenmem, çalmam çünkü ben kraliyet sahibiyim. Eğer hırsızlık yaparken
yakalanırsam insanlar bana bakıp şöyle der: 'Bu kadar asil duruyorsun ama
hırsızlık yapıyorsun?'" Bu Rahu-Güneş kavuşumunun kaygısıdır.
Ofiste
genelde şu şekilde espri yaparız: Eğer bir kişiyi pazarlama veya satış
pozisyonuna almak istiyorsanız ve o kişinin haritasında çok güçlü bir Güneş
varsa, o kişiye müşteriyle gidip sipariş istemek zor gelecektir. Satışçılar
genelde müşteriye gidip “Hedefime ulaşamıyorum, sipariş verirseniz minnettar
olurum” gibi şeyler söyler. Ama güçlü Güneş'e sahip biri bunu söyleyemez. Şöyle
düşünür: “Bu bana yakışmaz, ben emir istemem. Eğer bana değer veriyorsa zaten
siparişi verir.”
Bu hem olumlu
hem olumsuz şekilde çalışabilir. Güçlü Güneş’e sahip biri çok yüksek ego sahibi
olur. Bu kötü bir şey değildir çünkü öz güven de egodan gelir. "Ben
başarısız olamam", "Sınıfta sonuncu olamam", "Birinci
olmalıyım" gibi bir iç motivasyon getirir.
Güneş daha
fazla para kazanmayı da ister. O 10. evle ilgilidir, tıpkı Rahu gibi. Para
kazanmak çok iyi olabilir ama fiziksel sağlıkta uç noktalarda iniş çıkışlar
olabilir.
Özellikle
Güneş yüceldiğinde, düşük durumda olduğunda, kendi burcunda veya yönsel güçte
olduğunda ya da 12. evde olduğunda çok hassas hale gelir. Güneş çok mutlu
olduğunda örneğin milyar dolarlık piyango kazandığınızı düşünün, “Bana artık
hiçbir kötü şey olmaz” gibi düşünürsünüz ve kendinize dikkat etmezsiniz.
Bu durumda
eğer Rahu veya Ketu ile kavuşum varsa, bu çok kritik hale gelir. Diyelim ki
Güneş 9° 50' dakikada yer alıyor — tam olarak Koç burcunun 10. derecesinde,
yani Güneş’in derin yüceldiği noktada. Aynı derecede Rahu veya Ketu yer alırsa,
Güneş’in tutulması gerçekleşir. Bu nokta son derece hassastır.
Yani bu,
Güneş’in çok güçlü olduğu yerde bir Rahu kavuşumu varsa, bu çok ciddi bir etki
oluşturabilir. Çünkü Güneş kendini çok güçlü hissederken Rahu gelip onu
“örtmeye” çalışır. Eğer Rahu aynı derecedeyse – örneğin 9°00’da Güneş varsa,
Rahu da tam o noktadaysa – bu tam bir “güneş tutulması” gibi bir şeydir ve
etkileri çok büyüktür.
Bu durumda
kişi bazen aşırı özgüvenli olup hata yapabilir veya kendi sağlığına,
kararlarına yeterince dikkat etmeyebilir. Bu yüzden Rahu ile Güneş’in tam
kavuşumunun olduğu dereceler çok kritiktir.
Ama bu kötü
bir şey midir? Hayır. Her şey kişinin Lagna’sına (yükselen burcuna), diğer
gezegen yerleşimlerine ve yaşam bağlamına bağlıdır. Kimi zaman bu kavuşum
kişinin çok büyük başarılar elde etmesine yol açabilir. Çünkü Rahu
malzemecidir, dünyaya yöneliktir, fırsat yaratır. Güneş ise liderlik, itibar ve
yöneticiliktir.
Dolayısıyla
Rahu ile Güneş bir araya geldiğinde, bu kişi büyük hedefler koyar, büyük
rüyalar görür ve bunu gerçekleştirmek için cesaretli adımlar atabilir. Ama
dikkat: Eğer bu kavuşum düşük burçta ya da zayıf evde olursa, ego kontrol
dışına çıkabilir, kibir artabilir ve insan ilişkileri zarar görebilir.
O yüzden
sadece “Rahu ile Güneş kavuştu, bu iyi mi kötü mü?” demek doğru değildir. Her
şey kişinin genel doğum haritası (Janma Kundali), D9 haritası (Navamsa),
konumlar ve ev derecelerine bağlıdır.
Şimdi, Güneş
gerçekten yücelmiş bir konumdaysa, Güneş kendisini bir milyar dolar kazanmış
gibi hisseder. Güneş son derece güçlü olur, parıldar ve bu parıltı içinde her
şeyi unutur. Eğer tam o sırada bir tutulma yaşanırsa – yani Güneş tutulması
gibi – o zaman hem iyi hem kötü etkiler son derece uç noktalarda
ortaya çıkar. Bu da demektir ki bu durum haritada oldukça hassas
bir gösterge olur.
Ama eğer
Güneş ile Rahu arasında biraz mesafe varsa — örneğin 5°, 6°, 7°, 8° derece
ayrılık — o zaman genelde iyi sonuçlar görülür. Daha da önemlisi, eğer tutulma
geçmişte olmuşsa, yani Rahu geri giderken (retro), Güneş ileri giderken
(direkt) bu kavuşum yaşanmışsa, o zaman durum farklı olur. Bu özellikle aydınlatıcı
gezegenler için çok önemlidir: eğer Rahu ve Güneş aynı
burçtaysa ve Güneş daha yüksek derecede yer alıyorsa, bu Güneş artık
tutulmadan çıkmış demektir.
Bu durumda,
kişi doğmadan birkaç gün önce tutulma gerçekleşmiş, fakat doğum sırasında Güneş
zaten tutulmadan kurtulmuş olur. Bu da demektir ki Güneş artık daha da güçlü
ve parlak bir şekilde ışık saçmaktadır. Bu, genellikle güçlü
bir Güneş anlamına gelir. Tabii bu mutlaka “iyi sonuç” verecek anlamına gelmez.
📌 Örnek verelim: Eğer D10 haritasında sadece pazarlama işi
yapıyorsanız, satış hedefi üzerine çalışıyorsanız ve müdürünüz size “5 sipariş
almazsan maaş yok” diyorsa, işte burada Güneş-Rahu kombinasyonunun karakteri
ortaya çıkar. Çünkü bu kişi kimseden doğrudan sipariş isteyemez. Sanki
dileniyormuş gibi hisseder. Oysa müşteri bir sipariş vermekle, sizin evinize
ekmek götürmenize sebep olur. Ama bu kişi egosundan dolayı bunu yapamaz.
Bu yüzden
Güneş-Rahu birleşimi olan biri asla yanlış bir şey yapmaz. Ne hırsızlık
yapabilir, ne başkasından borç isteyebilir. Borç istemek bile onun için gurur
kırıcıdır. Hatta çoğu zaman kendisi başkalarına para verir. Çünkü kendini kral
gibi hisseder, karşısındaki kişiyi vatandaş gibi görür ve “bu adam parası yok,
ben yardım edeyim” diye düşünür.
⚠️ Ayrıca Rahu veya Ketu Güneş’e kavuşursa, genelde baba ile
ilgili zorluklar da olur. Çünkü Rahu-Ketu doğrudan 3. ve 9.
evleri etkiler. (Bazı görüşlerde 2. ve 8. ev de alınır ama burada 3 ve 9 esas
alınmıştır.)
Bu nedenle Güneş’le kavuşan düğümler, babada şu sorunlara sebep olabilir:
·
Babada sağlık sorunları olabilir
·
Babanız kandırılmış olabilir
·
Babası mesleğinde yükselememiş olabilir
·
Sürekli şehir değiştirmiş olabilir
·
Ya da zengin olsa da, beklediği başarıyı elde edememiştir
Bunlar
tamamen haritadaki diğer göstergelere bağlıdır.
Ama özellikle
bu kavuşum 3. ve 9. ev aksında yaşanırsa, bu etkiler çok daha
belirgin olur.
✨ Ayrıca Güneş ve Rahu birleşimi yaratıcılığı artırabilir,
çünkü Güneş 5. evle ilgilidir ve Rahu da yaratıcılığa katkı sağlar.
Güneş-Ketu
Kavuşumu
🌑 Güneş Ketu ile kavuştuğunda, yani ne
kadar yakın olursa etkisi o kadar güçlü olur. Bu durumda kişinin egosu
parçalanabilir ve kişi utanç duygusunu kaybedebilir; yani “shameless”
(yüzsüz, ar damarsız) hale gelebilir.
Bu kavuşumun temel etkisi, kimlik
çözülmesi (identity dissolution) üzerinedir. Çünkü Güneş "ben
kimim" sorusunun cevabıdır — yani "özbenlik", "benlik
bilinci", "otorite", "güç", "saygınlık".
Ketu ise bu "benlik"i silmeye çalışır.
Ketu’nun doğası ayrıştırıcı
ve inkar edicidir. Ketu geldiğinde diyor ki:
“Senin bu benlik iddian, bu
ego, bu krallık — bunların hiçbiri gerçek değil.”
📌 Güneş'in olduğu yerde Ketu varsa, kişi bazen
kendini tanımlayamaz,
"Ben kimim?" sorusuna net cevap veremez.
Bazen bu kişilik krizlerine, özgüven eksikliğine veya aşırı mistik
arayışlara yol açar.
Ama bu kötü bir şey midir?
Hayır, her zaman değil.
Çünkü bu tür kavuşumlar kişiyi daha spiritüel, daha mütevazı,
daha ruhani benlik üzerine odaklı hale getirebilir. Özellikle:
- Ketu’nun Güneş’le
birleştiği yerlerde kişi dünyevi başarıya değil,
içsel uyanışa odaklanır. - Böyle kişiler bazen gölge
figür gibi yaşar, ön planda olmayı sevmez,
ama içsel olarak çok güçlü olabilir. - Ancak bazen bu durum kendini
değersiz görme veya özgüven eksikliğine de dönüşebilir.
📉 Yani sonuçlar, haritanın geri kalanına,
özellikle de Mars, Jüpiter ve Ay’ın desteğine bağlıdır.
🎭 Özetle Güneş–Ketu kavuşumu:
- Egoyu siler
- Kimliği sorgulatır
- Dünyevi başarıdan
uzaklaştırır
- Ruhsal yola yönlendirir
- Ama bu yöneliş acılı da
olabilir
Güneş ve Ketu ne kadar
yakınsa, bu daha da etkili olur. Ayrıca 5. ev de bu konuda önemlidir çünkü 5.
ev hem Ketu hem de Güneş’in yönettiği yaratıcılığı simgeler. Yani 5. evin
yöneticisi gibi faktörler de yaratıcılığı yönetir.
Ay konusuna
gelince…
Ay–Rahu veya Ay–Ketu kombinasyonları, kişinin şöhreti (yasha) ve zihinsel durumu (nirmalam)
ile ilgili bazı bozulmalara neden olabilir.
Yasha,
kişinin ünü ve itibarıdır.
Nirmalam, kişinin dinginliği ve zihinsel huzurudur.
Ay Rahu
Kavuşumları
Rahu Ay'a çok yaklaştığında,
ya zihinsel huzurda bozulma olur ya da şöhretle ilgili sorunlar yaşanır. Yani
bu bazen kötü şöhret, bazen çok iyi şöhret olabilir.
Örneğin, Ay Boğa’da (yücelme) olsun ve Rahu da Boğa’da olsun, Ay yüceldiği için
“şöhret iyi olacak” diye düşünülmemeli. Çünkü her şey iyi olmayabilir. Bazı
alanlarda çok iyi isim yapabilirsiniz ama bazı alanlarda kötü şöhret de
olabilir.
Yani şöhret hassas hale
gelmiştir. Kişi bu konuda öne çıkar. Ya çok olumlu ya da çok olumsuz.
Yani kişi bazı zihinsel problemler yaşıyor olabilir. Belki bazı sanrılar
görüyor olabilir. Gerçekleşmemiş bir şeyi gerçekten olmuş gibi kabul eder. Yani
hayal dünyasında yaşar.
Evet, doğru kelime bu: hayal
dünyası.
Yani kişi tamamen hayali bir
dünyada yaşıyor olabilir. Bu kişi şöyle düşünür:
“Bu oldu… Bu gerçekten oldu…”
Halbuki gerçekte böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Ama o kişi buna tüm kalbiyle
inanır ve bu yönde hareket etmeye başlar.
İşte bu durumda kişi tamamen kendi kurduğu hayali dünyada yaşamaya
başlar.
Bu tarz kişiler için dış
dünya ile temas oldukça zayıftır. Onlar için gerçeklikten çok hayal ve zihin
dünyası baskındır. Ay, özellikle Rahu ile çok yakın kavuşumda olduğunda
bu durum çok belirgin hale gelir.
Şunu da unutmayın:
Ay kişinin iç dünyası, zihinsel dengesini ve duygusal istikrarını temsil
eder.
Eğer burada bir rahatsızlık olursa —örneğin Rahu veya Ketu’nun zararlı etkisi
varsa— o zaman kişi paranoya, vesvese, hayal görme, kendini kandırma,
melankoli gibi sorunlarla karşı karşıya kalabilir.
Yani sonuç olarak:
🔹 Güneş–Rahu/Ketu kavuşumları → ego,
sağlık, yaratıcılık, baba figürü, liderlik ve özgüven üzerinde derin etkiler
yapar.
🔹 Ay–Rahu/Ketu kavuşumları → zihin
sağlığı, şöhret, iç huzur, hayal-gerçek ayırımı gibi konuları doğrudan etkiler.
🔹 Bu kavuşumlar, kişinin kaderinde bazı uç
noktalara neden olabilir: ya çok büyük başarı ya da çok büyük içsel çöküş.
Hayali bir
dünya yani... Kişi biraz hayalperest hale gelir.
En son aşamada, yani Ay Rahu ya da Ketu’ya çok çok yakın olduğunda, kişi halüsinasyonlara
kapılabilir.
Ama çoğu
zaman bu durum kişinin şöhreti ve itibarı üzerinde etki yapar.
Ya da annesinin
ismi, itibarı üzerinde olur.
Veya bu
kavuşum hangi evde oluyorsa orayı etkiler.
İşte bu
durumlarda haritada Ay–Rahu kavuşumu etkisini gösterir.
Ama tekrar edeyim, bu illa kötü anlamda değil — sadece “ön plana çıkma”
şeklinde olur.
💠 Mental (zihinsel) bir rahatsızlık
Yani “Ay ve
Rahu aynı derecede = kesinlikle zihinsel sorun var” demek çok yanlış olur.
Aynı şekilde “Ay ve Ketu”, “Satürn ve Ketu” kavuşumu da her zaman
sorunlu olacak diye bir kural yok.
Bu önyargıları kırmak istiyorum.
Bazılarınız
şöyle düşünebilir:
– “Benim haritamda Satürn–Ketu var, kesin kötü.”
Hayır.
Bu her
zaman kötü değildir.
Satürn ve
Ketu gibi yavaş hareket eden gezegenler çok uzun süre aynı yerde kalırlar.
O zaman, bu kavuşum milyonlarca kişide oluşur.
Hepsinin hayatı kötü mü olur?
👎 Hayır.
Bugünlerde
birçok kişi “Shrapit Yoga”, “Pishach Yoga” gibi kavramlarla YouTube’da korku
pazarlıyor.
İnsanlar sadece “Satürn–Ketu bende var mı?” diye bakmak için bu videoları
izliyor.
Ama biz bir astrolog
olarak buna düşmemeliyiz.
Bizim
yapmamız gereken şey nedir?
🔹 Her zaman Lagna’dan (yükselenden) bakmak.
🔹 Satürn ve Ketu’nun Lagna’ya etkisini anlamak.
🔹 Hatta Lagna bir-iki derece değişse bile tüm haritanın yapısı
değişir.
Özellikle D30
(trimshamsha) ya da D60 (shashtiamsha) gibi alt bölümlerde bir derece bile çok
şeyi değiştirir.
O yüzden rica
ediyorum:
❌ Stereotip kurmayın.
❌ “Satürn–Ketu varsa kesin kötü” gibi düşünmeyin.
Bu doğru değil.
Yani özetle:
✅ Satürn–Ketu birlikteyse illa kötü olacak diye
bir genelleme yapılamaz.
✅ Her kombinasyonun etkisi Lagna’ya göre,
bulunduğu evlere göre, yönettiği burçlara göre ve hatta diğer gezegenlerle olan
açılarına göre değişir.
✅ Satürn–Ketu birlikteyse bu, o kişinin
hayatında bir tür içsel ayrışma, disiplinle özgürlük arasında bir
mücadele, yalnızlık ya da ruhani yolculuk gibi etkiler
getirebilir. Ama bu illa "kötü" anlamına gelmez.
🔹 Ay–Rahu veya Ay–Ketu kavuşumlarında da
aynı şekilde bir genelleme yapılamaz.
Ay, duyguları, zihinsel dengeyi ve annelik enerjisini temsil eder.
Bu yüzden bu kombinasyonlar bazı kişilerde duygusal dalgalanmalara, hayal
dünyasında yaşama (imaginary world), veya çok fazla içsel karmaşaya neden
olabilir.
Ama bu illa herkes için
geçerli değildir.
Ay–Rahu veya Ay–Ketu
kavuşumları, kişinin:
- Yaşadığı toplum,
- Ailevi geçmişi,
- Annenin rolü,
- Duygusal zekâsı,
- Ruhsal yapısı ile
birlikte değerlendirilmelidir.
🌙 Özellikle "Ay–Rahu" çok yakınsa:
- Hayal gücü çok artar.
- Ama bu bazen gerçeklikten
kopma,
hatta halüsinasyon, gerçeği çarpıtma gibi etkiler verebilir.
Ancak tekrar vurgulayayım:
📌 Her Ay–Rahu kavuşumu delilik değildir.
📌 Her Satürn–Ketu kavuşumu lanet değildir.
🔸 Astroloğun Görevi: Korku yaymak değil,
kişiye net ve yapıcı rehberlik sunmak.
✔ Bu tür kavuşumlarda yapılması gereken:
- Haritayı Lagna’ya
göre analiz etmek.
- Satürn ve Ketu’nun hangi
evde olduğu.
- Hangi burçta,
hangi derecede olduğu.
- O dönemde hangi dasha–bhukti
(gezegensel dönemler) aktif olduğu.
📌 Örneğin:
- Lagna bir derece bile
değişirse, tüm D-9 (Navamsa) veya D-30 (Trimsamsa)
haritaları değişebilir.
- Bu yüzden haritanın
dakikası bile önemlidir.
🔹 Detaylı Harita Analizi Şarttır
✔ D-30 (Trimsamsa) — özellikle hastalıklar
ve kötü etkiler için çok hassastır.
✔ D-60 (Shashtiamsha) — daha da derin etkileri
gösterir ama saniyelik değişiklikle bile tamamen farklı sonuçlar verir.
Bu yüzden:
“Satürn–Ketu varsa = kötü
kader”
böyle genellemeler hatalıdır ve astrolojik ilme zarar verir.
🌟 Sonuç (Özet):
✅ Ay–Rahu / Ay–Ketu:
- Ruhsal hassasiyet,
hayalcilik, bazen kötü şöhret.
- Ama olumlu yönüyle de
büyük hayal gücü, ilham ve maneviyat.
✅ Satürn–Ketu:
- Yavaşlık, yalnızlık,
ama aynı zamanda büyük disiplin, sabır, tasavvufi eğilim.
⚠️ Ancak her zaman bütün harita dikkate
alınmalıdır.
🌕 Ay–Rahu Kavuşumu:
“Sudam suta
pragyam.”
Ay rahatlığı temsil eder. Ay–Rahu kavuşumu bu nedenle konforu artırabilir çünkü
Rahu konforu artırır. Ancak bu aynı zamanda "daha (doyumsuzluk)",
yani para hırsı da getirebilir.
Ay ilüzyondur, Rahu da öyle. Ay daha fazla rahatlık ister, Rahu daha fazla para
ister. Bu yüzden kişi para için koşuşturabilir.
Fakat Ay tembeldir, çalışmak istemez. Rahu tembel değildir, o Ay’ı iter.
Bu durumda Ay’daki tembellik de giderilebilir. Ay dengelenebilir.
Yani Rahu, Ay’a “Tembellik kabul edilemez. İlerlemen gerek.” diye baskı yapar.
Ama tersine de dönebilir: Ay kendini tembel hissediyorsa Rahu bunu artırabilir.
“Daha fazla konfor = daha fazla tembellik” bu formülü anlamak gerekir.
🌓 Ay 10. evde yön gücünü kaybeder. Orada Rahu
onu artırırsa, kişi:
- Öğleleri bile uyuyan
- Çalışmaya isteksiz
- Sürekli konfor arayan
bir yapıya bürünebilir.
🧕 Ayrıca anneyle ilgili bazı zorluklar da
ortaya çıkabilir, tıpkı Güneş–Rahu'nun babayla zorluk getirmesi gibi.
Ama bu zorluklar bazen gerekli olabilir.
Çünkü başarı ancak zorluklarla mümkündür. Hiç zorluk yoksa, ilerleme de yoktur.
🔹 Parashara ve Varamihira gibi klasik yazarlar,
kralları düşünerek yazmıştır.
🔹 Sıradan insanlar için zorluklar gelişme
şansıdır.
🔺 Bu yüzden "6–8–12 kötü",
"Ay–Rahu kötü" gibi şeyleri genelleme yapmayın.
🌕 Ay–Ketu Kavuşumu:
Ay–Ketu kavuşumu zihinsel
stabiliteyi bozabilir.
“Nirmala”, yani berrak, sükunet hâlindeki zihin vardır. Sanki bir gölün
kenarında oturuyorsunuz ve su tamamen durgun. Ama göle bir taş attığınızda
dalgalar oluşur.
İşte Ketu o taşı atar.
Ay çok hızlı hareket eden
bir gezegen olsa da aslında hareketsizliği de temsil eder. Çünkü sürekli
dinlenme ve huzur ister.
Ama Ketu tam tersi:
Yıkıp
yeniden kurmak ister.
Bu yüzden Ay–Ketu kişileri:
- Hayatta sabitlik
bulamaz.
- 3–4 yılda bir yer
değiştirir.
- Göçebe tarzı yaşar.
🧠 Zihinsel sağlıkta iki uç olabilir:
- Çok bilge, dingin, aziz
gibi biri.
- Aniden öfkelenen, sanki
“çılgın” gibi davranan biri.
👩🍼 Her iki durumda da anneyle ilgili
zorluklar olur. Çünkü Ay ve Güneş iki “ışık kaynağıdır” ve ana-baba
ilişkisini temsil eder.
🔥 Mars–Rahu Kavuşumu:
Mars agresyondur,
harekettir. Mars kralın komutanıdır; emir alır ve hemen uygular.
Rahu da tembel değildir. Koşmak ister.
Ama bedeni yoktur. Bu yüzden Mars'la kavuşunca çok sevinir:
“Aha, Mars var!
Saldırabilirim!”
➡ Bu kişi:
- Aşırı agresif olabilir.
- Vücut ısısı aşırı
artabilir.
- Aşırı enerji sahibi
olur.
- Yangın kazaları, kanser, ani
patlamalar olabilir.
🔸 Mars "Bhratri karaka" olduğu için
kardeşlerle ilgili sorun da yaşanabilir.
Ama bu aynı zamanda:
Çok çalışkan bir yapı da
verebilir.
Özellikle Mars–Rahu 10. evdeyse kişi çok çalışkan olabilir.
🔍 Ama nihai yorum sadece D1 haritasıyla
yapılamaz.
D10 (Dashamsa) haritası
meslekle ilgilidir.
Ancak sonuç yine D1 haritasından gelir.
D1’de olasılıkları, D10’da spesifik olayları görebiliriz.
🔥 Mars–Ketu Kavuşumu:
Mars–Ketu ise:
- Net olmayan bir öfke,
- Karşıtlıktan kaçınma,
- Çekinik agresyon verebilir.
Kişi çatışmalardan kaçıyor
olabilir. Çünkü Mars’ın enerjisi Ketu tarafından kesiliyor.
Mars saldırganlıktır, ama burada bu enerji bastırılmıştır. Bu bazen faydalı da
olabilir.
Örneğin:
Eğer Mars aşırı güçlüyse ve
bu enerji biraz kesilirse, kişi daha dengeli olabilir.
Daha farklı açılardan olayları analiz etmeye başlar ve bu kariyerde fayda
getirebilir.
➡ Önemli olan, genelleme yapmamak.
Her zaman için yerleşime bağlı olarak değişebilir.
📍 Örnek olay:
- Yükselen: Aslan
- Mars ve Ketu 4. evde,
Akrep burcunda
- Görünüşte iyi gibi:
Mars kendi burcunda, Ketu da kendi alanında.
"Bu nedenle her şey
güzel olacak." → Hayır, her zaman değil.
📌 Bu yerleşimde:
- Mars = 4. ve 9. ev
yöneticisi
- Ketu = Mars ile
kavuşumda
Sonuçlar:
- Babanın zihinsel
problemleri
olmuş.
- Baba erken vefat etmiş, çünkü Mars 4. evde
(anne kocasını kaybedebilir).
Mars "bekâr" gezegen olarak da böyle etkiler getirir. - Kişi hiç sigara
içmeyen, tamamen vejetaryen bir kadın olmasına rağmen akciğer
rahatsızlığı çekiyor (soğuk alınca hemen tıkanıklık oluyor).
🔹 Ailede genetik geçmiş yok ama bu tür hastalık
ortaya çıkmış.
İşte burada yüzeysel
değerlendirme yeterli değil.
Mars ve Ketu’nun kendi burcunda olması ≠ “her şey iyi olacak.”
Çünkü:
- Mars hedef odaklıdır.
10. evde yücelir, yön gücü vardır.
- Ama Ketu ise tam tersi:
Amaçsız, hareketsiz, hiçbir şey yapmak istemez.
Mars ve Ketu bir araya
geldiğinde:
Aynı yerde iki farklı hedef
çatışır.
Zıt enerjiler çatışır, içsel karmaşa artar.
📌 Özellikle:
- Gezegen yücelmişse veya
kendi burcundaysa,
- Kavuşumlar daha hassas
hâle gelir.
- Yücelmiş Mars kavuşursa
= problem olabilir.
- Yücelmiş Satürn
kavuşursa = yine dikkat edilmelidir.
🔔 O yüzden yücelmiş gezegenlere “alkış
tutmayın”!
Çünkü onlar da çok
hassastır.
🛑 Bu şu anlama gelmez: “Yücelmiş gezegen =
kötü.”
Ama “yücelmişse kesin harika” diye düşünmek de yanlış.
Yani:
·
Yücelmiş
gezegen → sevinç
·
Düşük
gezegen → ağlama
👉 Bu düşünce yanlıştır.
🧠 Merkür–Rahu Kavuşumu:
- Merkür → dünyevî
gezegen
- Rahu → dünyevî arzular
Bu kavuşum kişiyi:
- Paraya koşturan
- Maddî hedeflere
odaklayan
- Bilgi toplamaya iten
biri yapar.
Kişi sürekli her şey
hakkında okumak, bilgi edinmek, daha fazlasını öğrenmek ister.
➡ Merkür zekâyı temsil ettiği için, bu kavuşum:
- Aşırı hırslı,
- Sürekli para, zenginlik
arayan,
- Dünyevî yönelimli bir yapı oluşturur.
📌 Ancak bu kavuşum:
- Jüpiter’in bulunduğu
evde veya yönettiği
alanlarda sorunlar doğurabilir.
Çünkü Merkür–Rahu, Jüpiter’e
karşıt etkiler gösterebilir.
🌓 Ahlaki duruşta da uçlar olabilir:
- Ya çok ahlaklı,
çok hassas biri olur,
- Ya da çok zeki ama
ahlakı zayıf bir yapı oluşur.
"Çok zeki biri her
zaman ahlaklı olmaz."
Kişi ahlaki değerlere
tamamen bağlı kalmaya çalışacaktır.
Çünkü aşırı zeka bunu gerektirir.
Eğer kişi ahiretin varlığını
biliyorsa,
Hayatın nasıl ilerlediğini kavrıyorsa,
O zaman başarı için etik dışı hiçbir şeye gerek kalmaz.
Eskiden (15–30 yıl önce)
birçok insan şöyle düşünürdü:
"Eğer çok etiksen,
para kazanamazsın",
"İş dünyasında başarılı olamazsın."
Ama bu düşünce yanlış.
👉 Eğer kişi gerçekten bilgiliyse,
👉 Zekâsını iyi yönetebiliyorsa,
👉 Dünyaya kendini gösterebiliyorsa,
O zaman etik kalmak,
başarıya ulaşmayı daha da kolaylaştırır.
📌 Örneğin:
Vergiden birkaç kuruş kaçırmak zengin yapmaz.
Ama insanlar bunu bilmedikleri için bu tuzağa düşerler.
➡️ Bu nedenle bu kavuşumda ahlakî konularda uçlar
olabilir:
- Ya çok ahlaklı biri
olur,
- Ya tamamen ahlaksız —
bu da Mars-Rahu’nun yerleşimine ve diğer gezegen etkilerine bağlıdır.
📚 İlgi Alanları:
Bu kişiler:
- Dil öğrenmeye ilgi duyar,
- Mantık sistemlerine
meraklıdır,
- Programlama, akış diyagramları,
semantik, sözdizimi (syntax) gibi alanlarda gelişebilir.
Sözcükleri doğru kullanma,
iyi sunum yapma gibi beceriler Merkür-Rahu kavuşumundan gelir.
🧘♂️ Merkür – Ketu Kavuşumu:
- Merkür= mantık (logic)
- Ketu = sezgi, mistik
inançlar, mucizelere inanma
👉 Bu kavuşumda iki yönlü olasılık vardır:
- Bu yerleşimin bulunduğu
evde zihinsel sorunlar olabilir.
- Ya da bu kişinin
kendisinde zihinsel karmaşalar olabilir.
📌 Farklı düşünce biçimi örneği:
- Merkür–Rahu şöyle der:
“Ne söylendiğine bakarım.
Zihnimi kullanırım.
Mantığıma uyuyorsa kabul ederim, uymuyorsa reddederim.”
- Merkür–Ketu ise şöyle düşünür:
“Kimin söylediğine bakarım.
Eğer söyleyen kişi güçlü, yaşlı, manevî biri ise — o zaman doğrudur.”
✨ Yani:
- Merkür–Rahu → Analiz
odaklı
- Merkür–Ketu → Kişi
odaklı inanç
🧩 İlginç bir karşılaştırma:
Merkür'ün kendi zekâsı +
Rahu'nun 16 zekâsı = 17 zekâ
Kişi sanki tüm bilgileri "blender’a" koyar ve karıştırır:
"Bakalım bu işe yarar mı?"
- Eğer işe yararsa →
Kullanır.
- Yaramazsa → Red eder,
hatta açıkça dile getirir.
Ama Merkür–Ketu:
"Söyleyen kişi
büyüktür, o hâlde doğrudur" düşüncesinde olabilir.
🧠 Merkür–Ketu İlgi Alanları:
- Felsefe, kadercilik, pessimism
(karamsarlık)
- Dünya kötüye gidiyor,
her şey bitti vs.
- "Ben bu dünyadan
bir şey beklemiyorum." hissiyatı
📌 Ayrıca:
- Görünmeyen bilgilerin
bilgisi
- Mikroorganizmalar,
mikrobiyoloji
Bu konulara yoğun ilgi
gösterebilir.
Yani kişi:
- Görünmeyeni anlamaya
çalışır
- Zihnî düzeyde farklı perspektiflerden
düşünür
Kişinin beyni vardır,
fiziksel olarak zeki olabilir ama olaylara farklı bir bakış açısıyla
bakar.
Aynı olaya herkes yüzeysel bakarken bu kişi derinlemesine düşünür,
“Bunun ardında ne var?” diye sorgular.
📌 Örneğin:
- Diğerleri dış görünüşe
bakar.
- Merkür–Ketu etkisindeki kişi ise:
- “Bu adamın arkasında
ne tür bir geçmiş olabilir?”
- “Bu sözlerin altında
ne mesaj var?”
- “Bu sistemin
görünmeyen tarafı nedir?” gibi sorular sorar.
Bu kişiler:
- Normal insanların fark
etmediği noktaları çabucak fark eder.
- Hayatı maddî gözle
değil, derin ve ruhsal bir pencereden görmeye başlar.
🧘♂️ Ketu’nun etkisiyle birlikte:
- Bu kişilerde içe
dönüş, inzivaya çekilme, yalnız kalma arzusu oluşabilir.
- Toplumsal ilişkilerde
çok aktif olmayabilirler.
- Bazen güvensizlik,
kendi düşüncelerini çok sorgulama gibi haller görülür.
Ama bu kötü değildir.
👉 Çünkü:
- Merkür mantığı temsil
eder.
- Ketu ise "zihni
keser", yani mantıksal sınırların dışına çıkmayı sağlar.
- Bu da kişinin tasavvufî,
derin felsefî, sıra dışı düşünme yeteneğini artırır.
🔬 İlgi Alanları:
- Görünmeyen şeyleri
araştırmak:
- Mikroskobik canlılar
(bakteri, virüs)
- Metafizik
- Spiritüalizm
- Astroloji
- Felsefe
- Mistisizm
Özetle:
Bu kavuşum kişiye “başkalarının
göremediği” şeyleri görme ve farklı düşünme kabiliyeti verir.
Ama zihinsel karışıklık, aşırı analiz, veya sosyal çekilme de
beraberinde gelebilir.
📝 Sonuç:
Merkür–Ketu kavuşumu olan
kişiler:
- Akılcı ama aynı zamanda
sezgiseldir.
- Sadece “ne
söylendiğine” değil, “kim söylüyor ve neden söylüyor” diye bakar.
- Her bilgiye mantıkla
değil, iç sezgiyle yaklaşır.
- Bilimin sınırlarını
aşan tasavvufi bir mantık geliştirebilir.
Eğer Merkür-Ketu kavuşumunuz
varsa, düşünceleriniz sıradan insanlarınki gibi olmaz. Ketu’nun etkisiyle kafa
yapınız farklı çalışır. Bir haber duyduğunuzda ya da bir şey işittiğinizde, onu
herkes gibi yüzeysel değerlendirmezsiniz; "Bu haber neden verildi,
ardındaki asıl amaç ne olabilir?" şeklinde derinlemesine analiz edersiniz.
Bu tarz düşünce yapısı özellikle Merkür ile Ketu çok yakın kavuşumda
olduğunda daha da belirgin hale gelir.
Ketu parayla ilgili de uç
noktalar yaratabilir:
- Para beklenmedik bir
yerden gelir ve kişi zengin olabilir,
- Ya da para beklenmedik
şekilde kaybolur ve kişi fakirleşebilir.
Merkür-Ketu, kişinin ya çok zengin ya da çok fakir
olmasına sebep olabilir; bu, kişinin talihiyle ilgilidir. Aynı zamanda bu
kavuşum, rekabet ortamında sorunlar yaratabilir ve Jüpiter’i
etkileyebilir çünkü Merkür-Ketu birlikteliği onunla çatışabilir.
Jupiter Rahu Kavuşumu
Şimdi Jüpiter-Rahu
kavuşumuna gelelim. Pek çok kişi bu kavuşuma "Guru Chandal Yoga"
der ve kötü sayar. “Jüpiter-Rahu varsa her şey mahvolur, felaket gelir” gibi
şeyler söylenir.
Ama gerçek şu ki, Jüpiter
bir burçta 1 yıl kalır, Rahu ise 1.5 yıl kalır. Dolayısıyla bu zaman
diliminde doğan herkesin haritasında Jüpiter-Rahu birlikte olacaktır. Hepsi mi
kötü durumda? Hayır! Hatta pek çoğu gayet başarılı insanlar. Bu yüzden tek
bir kavuşumu genelleyip yargılamak büyük hata olur.
Jüpiter:
- Ahlak ve etik
temsilcisidir.
- “Babam ne öğrettiyse
doğrudur” der.
- Ataerkilliği, geleneği,
otoriteye boyun eğmeyi temsil eder.
- Bir soru sorulduğunda
önce “Bu soruyu kim sordu?” diye bakar. Başbakan mı sordu yoksa sıradan
biri mi?
Jüpiter, başbakan gibi yüksek mevkide birisi soru
sorduysa saygıyla karşılık verir çünkü “O kral, ben onun halkıyım” şeklinde
düşünür. Babasından bunu öğrenmiştir.
Rahu ise
tamamen zıttıdır:
- “Bugün başbakan olan
yarın gider. O da insan, ben de insanım” der.
- “Kimseye el pençe divan
durmam, ben haklıysam konuşurum” mantığına sahiptir.
- Eğer bir yasa ya da
sistem yanlışsa, Rahu onu düzeltmek ister.
- Gerekirse kestirmeden
gidip sistemi zorlayarak çözüme ulaşır.
Rahu’nun
etkisiyle Jüpiter iki farklı yöne evrilebilir:
- Ya çok daha etik,
aşırı prensipli ve kurallara bağlı biri olur,
- Ya da hilekâr bir
sistem kurgulayıcıya dönüşebilir.
Böyle biri yasa yazarsa, her
boşluğu düşünerek yazar. Her adımın kurallarını sıralar, herkesin açığını
önceden görür ve ona göre yasa metni oluşturur.
- “150 maddelik bir yasa
yazılacaksa, bunu en iyi Jüpiter-Rahu kavuşumuna sahip biri yapar.”
- Çünkü onlar hem yasanın
nasıl yazıldığını hem de nasıl bozulacağını bilirler.
Bugün artık kralların dönemi
değil. Hepimiz sıradan insanlarız. Bu yüzden Jüpiter-Rahu kavuşumu olan
kişiler, başarılı olmak için gereken taktik zekâya sahiptir. Yani bu
kavuşum Allah’ın bir nimeti de olabilir.
Bu kişiler sizinle neden
konuştuğunu, ne planladığını sezebilir.
- "Bu adam neden
gelip bana böyle konuşuyor? Bir çıkarı mı var?"
- Mevzuyu hemen anlar ve
hemen hamlesini yapar.
Onlarla
başa çıkmak zordur. Çünkü
onlar hem kanunu koyar, hem açıklarını bilir, hem de sizi kurallarla boğar.
Jupiter
Ketu Kavuşumu
Şimdi Jüpiter–Ketu
konusuna geçelim. Her zaman söylediğim gibi, mutlaka Lagna
kullanılmalıdır. Bunlar çok temel kurallardır.
Jüpiter–Ketu kombinasyonu, geleneksel eğitime karşı bir
inançsızlık getirebilir veya onu tamamen yok edebilir. Jüpiter konfor
arayışındadır, çünkü 4. evde yücelir. Fazla çalışmak istemez. Jüpiter’in en iyi
yaptığı şey kurallar koymaktır. Çalışmak istemez; onun işi şudur: “Kuralları
belirleyeyim, topluma bir çerçeve çizeyim, gerisini halk o kurallar
çerçevesinde yapsın.” Ketu ise bunu daha da ileri götürür; sadece
kuralları koymak değil, her şeyi terk et, hiçbir şey yapma, keşiş ol, göçebe ol
gibi bir dünyadan el çekme hali ortaya çıkarır. Para kazanma veya barış
yapma isteksizliği gibi bir durumu da beraberinde getirir.
Ne kadar sakin ve dengeli
olduğunuz da Jüpiter’e bağlıdır. Çok iyi yerleşmiş bir Jüpiter’e sahip
insanlar, birisi ceza veriyor olsa bile (örneğin bir kral tarafından), çok
sakin ve itidalli bir şekilde tepki verir. Herhangi bir zorluk geldiğinde nasıl
tepki verileceği de Jüpiter’e bağlıdır. Yani kişi sakinliğini koruyup ne
yapacağını düşünebilecek mi, bu da Jüpiter ile ilgilidir.
Para kazanma ilgisizliği de
buradan gelir. Jüpiter, çok para kazanmak yerine eve biraz para getirip
ailesiyle yemek yemeyi arzulayan bir yapıdadır. Evet, Jüpiter mutluluğu temsil
eder. Ama ailenin birlikte kalabilmesi için biraz para kazanmak da gerekir.
İşte Jüpiter bu dengeyi ister — iş ve yaşam dengesi. Bu yüzden 4. evde
merkezde yer alır, çünkü 1. ve 7. evin ortasındadır; yani denge merkezidir.
Ancak Ketu bu dengeyi bozar.
Para kazanmaktan alıkoyar ya da biriyle kavgan varsa, Jüpiter-Ketu seni barış
yapmaktan uzaklaştırır. Sürekli o meseleyi kaşır ve savaş hali hep devam
eder. Çünkü Jüpiter barışı, Ketu ise savaşı temsil eder. Ketu, Uttaraashada
burcunda yücelirken; Jüpiter, Punarvasu ve Pushya gibi burçlarda huzuru
temsil eder.
Jüpiter
kuralları oluşturur, Ketu o kuralları bozar. Ketu çok farklı bir düşünme biçimi getirebilir. Bu
da bazen çok faydalı olabilir; özellikle Vedanta, felsefe veya sıra dışı, az
bilinen alanlar üzerine çalışıyorsanız. Yani bilinmeyen bir şeyi ortaya
çıkarmak istiyorsanız, Jüpiter–Ketu buna yardımcı olabilir. Çünkü
Jüpiter bilgi, Ketu ise alışılmadık, mistik bilgidir.
Jüpiter–Rahu,
Jüpiter–Ketu
kombinasyonu aynı zamanda dinle veya bir mürşid/guru ile ilgili sorunları
da gösterebilir. Jüpiter dini destekler; Rahu ise onu engeller. Rahu şöyle der:
“Din mi? Niye din? Gerek yok. Tek ihtiyacın olan şey: çalış, eğlen, uyu. Sonra
tekrar çalış, eğlen, uyu. Din hiçbir işe yaramıyor. Bizim dinimiz para kazanmak
olmalı.”
Ama guru der ki:
“Hayır, işler öyle değil. Ahlaki olarak doğru olmalısın. Bu dünyada
yaptıkların, ahiretini etkiler.”
İşte Jüpiter, 8. evden sonra geldiği için ahireti temsil eder.
Ama Rahu, “Ben 3. evden
geldim. Yeni doğdum ve ben Rahu’yum. Para isterim, süt isterim, konfor isterim;
bunlar olmazsa ağlarım!” der. Bu Rahu’nun doğasıdır.
Bu yüzden Jüpiter barışı
temsil ederken, Ketu barışsızlığı getirir. Sürekli bir endişe
hali oluşturur ve kişi niye endişeli olduğunu bilemez.
Venüs Rahu Kavuşum
Şimdi geçelim Venüs–Rahu
konusuna:
Herkes şöyle düşünür:
“Venüs–Rahu varsa evlilik dışı ilişkiler çok olur.” Bu doğru olabilir, ancak
sadece bu kombinasyonu görerek böyle bir sonuca asla ulaşmamalıyız.
Haritanın tamamına bakılmalıdır.
Benim anladığım şu:
Venüs–Rahu olan kişilerde aşırı çekicilik (manyetizma) olur. İnsanlar
onlara çekilir.
Bazen kişi manken gibi gibi görünmese bile insanlar yine de ona çekilir.
Konuşma yeteneği de mükemmel değildir, sunum da harika değildir, hatta doğru
dili bile bilmeyebilir… ama yine de sebebini anlayamadığınız bir çekim gücü
vardır.
Bu manyetik etki kişinin
davranışlarından kaynaklanır. Aurasından, yani bedeninin yaydığı
enerjiden gelir. Bu yüzden bu tür insanlar, özellikle karşı cins tarafından
fazlasıyla çekici bulunur.
Yani erkekler kadınlar
tarafından destekleniyor. Hani kişi sürekli diyor ki: “Onun eşiyle çok iyi
arkadaşım, o beni hep destekliyor.” Bu adam aslında işi yönetiyor ama ben ve
eşi birbirimize çok yakınız, aynı bara ya da aynı kulübe gidiyoruz. Bu yüzden iyi
arkadaşız ve o sürekli eşini bana iş vermesi için zorluyor, bu şekilde ben iş
alıyorum. İşte bu tür insanlar Venüs–Rahu etkisindedir. Bu etkinin
görülmesi için Venüs ve Rahu’nun birbirine çok yakın olması gerekir. Uzaklarsa
bu etki gözükmeyebilir.
Venüs, 12. evde yücelir ve
bu da para harcamayı tetikler. Venüs sürekli para harcamaya ya da insanlara
“bakın ne kadar zenginim” demeye odaklanır. Bu nedenle Venüs neredeyse,
harcamalar da oradadır. Venüs ve Rahu birlikte olduğunda bu durum daha da artar.
Çok fazla para israf edilir. Ayrıca Venüs “marka” ile ilgilidir; dolayısıyla
marka bilinci, tutku ve gösteriş artar.
Ayrıca eşin farklı bir
dinden olması ya da evlilik dışı ilişkilere ilgi gibi durumlar da görülebilir.
Kişi biraz çapkın olabilir. Ama tekrar söylüyorum, bu tür yorumlar D9
haritası (Navamsa) görülmeden yapılmamalıdır. Yasak ilişki, sadakatsizlik
gibi konuları D9'a bakmadan değerlendirmek yanlıştır. Zihninizi boşuna bunlarla
meşgul etmeyin.
Şimdi Venüs–Ketu’ya geçelim:
Birçok kişi Venüs–Ketu
kombinasyonunun çok kötü olduğunu düşünür. Bunu inkâr etmiyorum ama bazen iyi etkileri
de olabilir.
Eğer Venüs ve Ketu çok yakın
derecelerde kavuşumdaysa, bu evlilik hayatını gerçekten bitirebilir. Ama tekrar
ediyorum: Böyle bir hüküm vermek için Navamsa (D9) ve Dasha
dönemlerine bakmak zorunludur. Örneğin bazen Navamsa boşanma ya da ölüm
gösterebilir, ama eğer bu Dasha 65-70 yaşından sonra aktif olursa ne olacak? O
zaman eş ölebilir ama kişi yaşamaya devam eder. Bu yüzden sadece D1 haritasına
bakıp 7. ev yöneticisi 6. evde ya da 12. evde gibi şeyler söyleyip hüküm vermek
doğru değildir.
Özellikle Bhrigu Nandi
Nadi (BNN) takipçileri bu kombinasyonu görür görmez hemen “evliliğin bitti”
diyerek yargıya varır. Bu genellikle doğrudur ancak her zaman doğru bir
yaklaşım olmayabilir.. Ama Venüs ve Ketu tam olarak aynı derece, dakika ve
saniyede kavuşmuşsa, o zaman ciddi sonuçlar doğabilir.
Genel olarak Venüs–Ketu
kombinasyonu farklılıklar, ilgi eksikliği veya uyumsuzluk gibi sorunlara yol
açabilir. Ama boşanma ya da ölüm gibi büyük sonuçlar için mutlaka Navamsa’ya
bakmak gerekir.
Venüs İlişkili Meslekler
Venüs’le alakalı meslekler
şunlardır:
- Güzellik salonu
işletmeleri
- Moda ve tasarım
- Grafik tasarım, yazılım
arayüz tasarımı
- Ev dekorasyonu, iç
mimari
- Çiçekçilik, parfümeri
Venüs–Ketu bu tür Venüs'le
alakalı işlere zarar verebilir. Yani her zaman evliliği bozmaz, bazen doğrudan
işi de mahvedebilir.
Tıpkı Venüs–Rahu’nun konforu
ve pahalı eşyaları reddetmesi gibi, Venüs–Ketu da bazı konforları ve lüksleri
reddedebilir. Çünkü Ketu, Venüs'ü parçalar, kısıtlar. Bu da bazı konforlardan
mahrumiyetle sonuçlanabilir.
Venüs–Ketu kombinasyonunda, kişi bazen şunları
hissedebilir:
- Evlilik hayatı ile
ilgili anlamsız bir kopukluk,
- Eşiyle duygusal bağ
kuramama,
- Fiziksel olarak evlilik
içinde olsa da ruhsal olarak uzak hissetme,
- Evliliğe karşı
ilgisizlik veya sebebi bilinmeyen memnuniyetsizlik.
Bunun arkasında Ketu’nun
“koparıcı” doğası vardır. Ketu ruhaniyet ve vazgeçiş sembolüdür. Venüs ise
konfor, sevgi, birliktelik ve keyif sembolüdür. İkisi bir araya geldiğinde kişi
bir yandan Venüs’ün temsil ettiği güzellikleri ister ama öte yandan Ketu onu
bundan uzaklaştırır. Bu durum:
- Kişiyi evlilikten
uzaklaştırabilir,
- Ya da kişinin
ilişkilerinde açıklanamaz bir boşluk hissi oluşturabilir.
Bu da kişinin kendini yalnız
hissetmesine neden olabilir, özellikle D9 haritası bunu destekliyorsa.
Venüs–Ketu Ticari Etkiler:
Venüs sadece aşk ve
evlilikle ilgili değil, aynı zamanda lüks ve güzellik temelli meslekleri
de temsil eder. Venüs–Ketu varsa:
- Güzellik sektöründe
işler bir anda kesilebilir.
- Moda, iç mimari veya
kozmetik gibi sektörlerde istikrarsızlık yaşanabilir.
- Marka değeri oluşturma
çabası sonuçsuz kalabilir veya marka zarara uğrayabilir.
Venüs “güzellik yaratmak”
ister ama Ketu bu güzelliği “önemsiz” veya “anlamsız” görür.
Bu nedenle kişi:
- İşini bırakabilir,
- İşten soğuyabilir,
- Ya da müşteri kaybı
yaşayabilir.
Venüs–Ketu ve Harcamalar:
Bu kombinasyon ayrıca şunu
da gösterebilir:
- Aşırı harcama eğilimi
(özellikle 12. ev veya 2. ev etkilenmişse),
- Paranın güzellik ve
keyfi şeyler için boşa gitmesi,
- Ya da tam tersine, lükslere
karşı ilgisizlik ve parayı harcamaya gönülsüzlük.
Yani bu kombinasyonun etkisi
çelişkili olabilir:
Bazı kişilerde aşırı konfor isteği oluşurken, bazı kişilerde tüm konforlardan
uzaklaşma ve sade bir yaşam arzusu belirir.
Sonuç:
Venüs–Ketu her zaman "kötü" değildir. Ancak:
- Dereceler çok yakınsa,
- D9 (Navamsa) haritası
aynı etkiyi gösteriyorsa,
- Dasha dönemi aktifse,
O zaman etkisi daha belirgin
ve güçlü olur. Yoksa genel olarak bu kombinasyon duygusal uzaklık, ruhsal
boşluk, maddi veya manevi alanlarda dalgalanma şeklinde gözlemlenir.
Bu genelde göreceğiniz bir
durumdur: Venüs ve Ketu birlikte olduğunda, dördüncü ev yöneticisi iyi
gibi görünebilir, ama bu durum sizi yanlış bir sonuca götürebilir. Örneğin kişi
büyük bir araba ya da lüks bir ev sahibi gibi durabilir; fakat Venüs ile Ketu
birbirine çok yakınsa, gerçekte o kadar büyük bir ev ya da araba olmayabilir.
Ama bir kişinin arabası olup
olmadığını gerçekten görmek istiyorsanız D16 haritasına, ev ile ilgili
durumu anlamak istiyorsanız D4 haritasına kesinlikle bakmalısınız.
İstisna yok. Eğer bu kuralları takip ederseniz, gerçekten mücevher gibi
çalışırlar. Ama sadece Venüs-Ketu, Venüs-Rahu gibi kavuşumlara güveniyorsanız,
100 vakadan 90’ında kesin başarısız olursunuz. Sadece 10’unda şansa tutturabilirsiniz.
Lütfen bu yola girmeyin.
Venüs-Ketu ayrıca ilişkilerde
kopukluk anlamına da gelir. Örneğin: insanlar arasında samimi konuşmalar,
temas, etkileşim. Bu kısmen Merkür etkisidir çünkü sinir sistemini
Merkür yönetir. Ama ilişkiyi kurma ve devam ettirme gücü Venüs’te
bulunur. Venüs ve Merkür genellikle birlikte hareket eder, bu nedenle ikisi
birlikte Ketu etkisi altındaysa, kişinin hiçbir ilişkisi tam anlamıyla tatmin
edici ya da derin olmaz.
Peki ilişkiler nasıl analiz
edilir?
💠 Venüs, eşin farklı bir dinden olması, evlilik
dışı ilişkiler ya da tutku eksikliği ile bağlantılı olabilir. Birçok kişi
Venüs’ü "sakin bir gezegen" gibi görür; ama hayır, Venüs son
derece tutkulu ve hareketli bir gezegendir.
♄ Satürn – Rahu / Satürn – Ketu
(Şrapit Yoga?)
Birçok kişi Satürn–Rahu veya
Satürn–Ketu kavuşumunu Şrapit Yoga (lanetli yoga) olarak görür. Ancak bu
tür genellemeleri çöpe atın. Gerçek şu ki:
- Eğer Satürn–Rahu / Ketu
çok yakın derecelerdeyse, kişi hayatından mutlu olmaz.
- Sürekli bir şeyler
eksikmiş gibi hisseder.
- Bu mutsuzluk iki
şekilde ortaya çıkar:
- Ya kişi çok çalışmak
ister ama hep engeller çıkar.
- Ya da hiçbir şey
yapmak istemez ama kader onu zorla çalışmaya iter.
Bu yüzden "Şrapit
Yoga" denir. Ama eğer kişiye D10 haritası iyi bir yön verir ve ne
yapması gerektiği net bir şekilde anlatılırsa, o zaman kişi bu engelleri
kolaylıkla aşabilir. Bu durumda hayatı çok daha kolay hale gelir.
🎯 Ayrıca, Satürn–Rahu kavuşumu olan kişilerde
genellikle:
- Kıvırcık, siyah ve
sağlıklı saçlar olur.
- Genç yaşta saç
beyazlaması görülmez.
- Ancak zorluklar ve
mücadele kaçınılmazdır.
Bu insanlar ikiye ayrılır:
- Zorluklara rağmen
mücadele edip başarıya ulaşanlar.
- Sürekli zorluklardan
şikâyet edip hareketsiz kalanlar.
Bunu belirlemek için mutlaka
10. ev ve D10 haritasına bakmak gerekir. Başarılı insanlar genelde şöyle
der:
“5 defa başarısız oldum ama
yılmadım, 6. denemede başardım.”
Ancak Satürn–Rahu
kombinasyonundaki kişiler, sanki her şey onlara karşıymış gibi hissederler.
Eğer gayretleri yetersizse başarısız olurlar. Ama gayretleri iyi olursa, büyük
zorluklardan geçseler bile sonunda başarıyı yakalarlar.
Peki bunu
nasıl değerlendirirsiniz?
Her zaman Navamsha'yı
(D9), diğer evleri ve özellikle de yerleşim evlerini dikkate alarak değerlendirin.
Örneğin, kişi mutluluğundan vazgeçmek zorundaysa, bu durumda dördüncü evin
yöneticisinin kötü bir pozisyonda olması gerekir. Yani birinin
haritasında Satürn–Rahu kavuşumu varsa ve dördüncü ev yöneticisi kötü
durumdaysa, bu kişi konforundan vazgeçmeye hazırdır. Bu da Satürn–Rahu’nun
pozitif çalışmasını sağlar.
🔹 Dördüncü ev yöneticisinin ve onun dispositor’ünün kötü yerleşimi,
annenin
durumu için de olumsuzluk ifade eder; ancak bu başka bir
konudur.
Bu yerleşim,
kişide ya aşırı tembellik ya da sürekli bir şeyler başarma koşuşturması
şeklinde ortaya çıkar.
"Beş defa denedim ama Allah yardım etmedi. Artık hiçbir şey yapmayayım.
Zaten ne yaparsam yapayım başarısız olacağım."
Bu, Satürn–Rahu’nun bir türüdür.
Ama başka
biri aynı Satürn–Rahu’yla şunu diyebilir:
“Tamam bu zorluk var, bunu aşacağım. Sonraki zorluğu da geçeceğim...”
Ve bu kişi zorluklara karşı hazır olur.
🔻 Ailede hastalıklar ve ölümler meselesinde:
·
D30 haritası (Trimsamsa) ve Navamsha çok önemlidir.
·
Özellikle ailenin en yaşlı bireyine zorluklar gelir.
🔻 Kişi erkeksi bir karakterse, iş bulmada zorluk yaşar eğer çok
fazla seyahat etmiyorsa.
Çünkü Satürn 12.
evin karakasıdır, Rahu da bu etkiyi artırır.
Bu durumda yaşlı kişi çok uzaklara seyahat etmek zorunda kalabilir.
Alternatif olarak kişinin bacaklarında problem vardır, bu yüzden hareket edemez
ve iş bulamaz.
🌓 Karma açısından da aşırılıklar görülür:
·
Ya çok iyi karma, ya da çok kötü karma.
·
Yani aşırı zenginlik ya da aşırı
yoksulluk getirebilir.
🔍 Her zaman Dasha (gezegen dönemi), Navamsha (D9)
ve Dashamsha
(D10) haritalarına bakın.
Sadece “Satürn–Rahu varsa kötü” diye hüküm vermeyin. Bu şekilde çalışmaz.
🔷 Satürn – Ketu Kavuşumu
Satürn–Ketu
yerleşimi mesleki
istikrarı yok edebilir.
·
Bazen kişi öyle özel bir işe sahiptir ki sadece kendisi (veya
dünyada birkaç kişi) bu işi yapabilir.
·
Eğer Satürn ve Ketu çok yakınsa, bu kişi sıradışı bir beceriye
sahiptir.
Yani normal iş yapmamalı, bu özel beceriyi geliştirmeli.
🔸 Ancak meslekle ilgili kesin yargı için daima D10
haritasına bakılmalıdır.
🔸 Lagna’nın (yükselenin) nerede olduğuna da dikkat etmek gerekir:
·
Satürn–Ketu Lagna’da mı?
- 10.evde mi?
🛠️ Bu kişiler çok zor işlerde çalışır:
·
Yaptıkları işler çok zaman alır.
·
Bir ressam gibi: Sadece kendisi o işi yapabilir.
Başkasına devredemez.
“Ben ressamım, ekibim var” diyemez.
Satürn–Ketu
kişisi işi baştan sona tek başına yapmalıdır.
🔻 Ailede en yaşlı kişiye zorluk yine gözlemlenir.
🔻 Karmada uç noktalar:
·
Eğer Satürn ve Ketu birbirine 1 dereceden daha yakınsa,
o
Kellik veya saç dökülmesi olabilir.
o
Yürümeyle ilgili sorunlar da görülebilir.
Çünkü Satürn aynı zamanda bacakları da yönetir.
👤 Soru–Cevap
Kısmı:
🗣️Soru: Satürn ile Rahu/Ketu arasındaki derece farkı ne kadar yakın
olmalı?
🟢 Cevap:
Eğer her iki
gezegen aynı burçta ise ve aralarında 1 ila 3 derece fark
varsa, bu çok yakın sayılır ve etkisi yüksektir.
❗ Ama Satürn bir burçta, Rahu başka burçta ise bu
yakınlık geçerli sayılmaz.
Aynı burçta olmaları gerekir.
🗣️ Soru: Bu kavuşumlar kaç dereceye kadar
etkili olur?
🟢 Cevap:
Tüm 29–30 derece boyunca etki olur ama ne kadar yakınsa o kadar güçlüdür.
Genel olarak insanlar kavuşum deyince aynı burçta olmayı düşünür ama...
- Örneğin biri Boğa
29°, diğeri İkizler 2° ise, teknik olarak 1–2 derece
yakınlıktadır, dolayısıyla hala etkisi vardır.
Ancak Navamsa (D9) burçları farklı olacağından etki biraz zayıflayabilir.
🔸 Örnek:
Ay 2°'deyse ve Ketu Koç’un 29°'sindeyse — Ay ile Ketu neredeyse aynı konumda
olduğundan, Ketu Ay’a gölge düşürür.
🗣️ Soru: Rahu–Güneş kavuşumlu biri çok egoist
olup aynı zamanda utanmaz olabilir mi?
🟢 Cevap:
Hayır.
- Rahu → Egoisttir.
- Satürn → Utanmazlık
verir.
Yani bir kişinin farklı yaşam alanlarında hem yüksek ego, hem de utanç eksikliği olabilir ama bu farklı gezegenlerin etkisidir.
Ayrıca D1, D9 ve D10 haritalarında bu etkiler farklılık gösterebilir.
🟦 5. Ahlak, utanmazlık ve gezegen etkileri:
🗣️ Soru:“Rahu kişiyi utanmaz yapmaz,
egoist yapar.” Bu nasıl ayrılır?
🟢 Cevap:
- Ahlak (morality) başka bir şeydir
- Utanmazlık
(shamelessness) başka
bir şeydir.
🔹 Örnek:
Bir kişi parasız kaldı.
- Rahu veya Güneş
etkisinde ise,
bu kişi asla dilenmez, borç istemez, çalmaz.
- Çünkü her ikisi de
kraliyet doğasındadır.
Bu kişi aç kalmayı tercih eder, ama başkasına gitmez.
🔹 Ama Satürn etkisi varsa, o zaman bu kişi “zor durumdayım” deyip yardım ister.
💡 Etik konularda Jüpiter’in etkisi veya 9.
evin durumu çok önemlidir.
Eğer 9. ev güçlü ve iyi açılar alıyorsa, kişi ahlaki olarak sağlam olur.
🗣️ Soru: Satürn gerçekten mutluluk verir mi?
Buradaki “mutluluk” gerçekten haz mıdır, yoksa tatmin mi?
🟢 Cevap:
- "Mando mudam
sarvada"
- “Manda” → Satürn
- “Mudam” → Mutluluk (ya
da içsel sevinç)
Yani “Satürn daima içsel mutluluk verir”
Bu şloka’ya göre böyle geçiyor. Ama bu mutluluk, büyük coşku değil; daha çok tatmin gibi düşünebilirsiniz.
Satürn
genelde üzüntü ile bilinir. O zaman “üzüntünün yokluğu = mutluluk” olabilir mi?
Yanıt:
Evet,
doğru.
·
Birincisi: Üzüntünün olmaması bir mutluluktur.
·
İkincisi: Satürn, 11. evi yönetir → Arzuların gerçekleşmesi evi.
·
Arzuların gerçekleşmesi = mutluluk.
Soru:
Peki “kabul etmek” (acceptance) kime aittir?
Yanıt:
Kabul = Jüpiter
Tatmin = Satürn
Ama ikisi farklıdır.
Karışıklık
çözümü:
·
Santoṣa (संतोष) = Arzunun
gerçekleşmesinden gelen mutluluk (Satürn).
·
Tr̥pti (तृप्ति) = Ruhsal
doyum, kanaat, iç huzur (Jüpiter ve 4. ev).
·
Yani Satürn arzuya ulaşınca mutlu eder,
Jüpiter ise mevcutla yetinmeyi öğretir.
Soru: Özel
yerleşimdeki gezegen (örneğin yücelmiş ya da çok güçlü) her zaman olumlu sonuç
verir mi?
Yanıt:
Hayır.
·
Özel konumdaki gezegenler sadece “güçlü sonuçlar”
üretir.
·
Ama bu sonuçlar iyi mi kötü mü olacak, bunu belirleyen başka
birçok faktör var:
o
Nakshatra (yıldız grubu)
o
Derece
o
D9 (Navamsa) yerleşimi
o
Ev yöneticiliği, dostluk/düşmanlık
Özet:
Evet, özel konum = güçlü etki
Ama sonuç = diğer faktörlere bağlı
Örnek:
·
Eğer Güneş özel konumda ise:
→ Kişi toplumda dikkat çeker
→ Ama bu dikkat iyi ya da kötü olabilir
→ Bazen itibar olur, bazen de nefret toplar
·
Eğer Satürn özel konumda ise:
→ İş hayatında zorluklar, emek, sorumluluk
→ Ama aynı zamanda kalıcı başarı
Ekstra
Not:
·
Nakshatra bilgisi en önemlisi.
·
Onu bilmeden yorum yapmak genelleme olur, ki bu hatalıdır.
·
Nakshatra → D9 → D10 bu sırayı takip edin.
·
Özellikle Remedy (çözüm-çare) önermede gezegenin hangi
çareyi engelleyeceğini de bilmek gerekiyor.
Soru:
Merkür–Rahu
birleşimi neden “ahlaki aşırılıklar” verir mi? Merkür ahlakı mı temsil ediyor?
Yanıt:
Evet, ilginç bir mesele:
·
Jüpiter = ahlak, etik, ilahi ölçü
·
Merkür = akıl, ticaret, pazar değeri
→ Jüpiter der: “Ürünü 5 liraya üretiyorsan 10 liradan fazlaya satma.”
→ Merkür der: “Piyasa 100 liraya satıyorsa, sen de öyle sat.”
Bu yüzden:
·
Merkür, etik değil, mantık ve piyasa merkezlidir.
·
Merkür “ahlak gerekli değil” diyebilir.
·
Rahu bu görüşü aşırılaştırır.
→ Bu yüzden Merkür–Rahu birleşimi = etik sapmalar / ahlaki aşırılıklar verebilir.
Yani:
·
Jüpiter = vicdan
·
Merkür = mantık
·
Rahu = sınırsızlık, açgözlülük, etik dışılık
Dolayısıyla:
·
Merkür–Rahu birleşiminde kişi, etik değerleri bir kenara bırakıp maksimum kar
ya da maksimum
mantıksal fayda arayışına girebilir.
·
Eğer haritada başka “düzenleyici” gezegen yoksa, kişi kolayca etik
dışına kayabilir.
·
Ama kişi yüksek bilinçliyse, bu birleşim aşırı
dürüstlük de getirebilir.
→ Yani ya aşırı
etik, ya da aşırı etik dışı – uç davranışlar.
Ek
Örnek:
·
Mesela biri vergi kaçırmayı akıllıca bir strateji olarak görebilir
(Merkür–Rahu).
·
Ama başkası der ki: “Ben 1 kuruş da olsa haram kazanmak istemem” –
yine aynı kombinasyon.
Yani bu
birleşim şunu yapar:
“Mantık,
piyasa ve kişisel çıkar doğrultusunda ahlakı esnetebilirim mi?”
→ Bu sorunun cevabı, kişinin bilinç seviyesine göre değişir.
Sonuç:
·
Jüpiter = “Bu doğrudur, bunu yap.”
·
Merkür = “Doğru olan ne işe yarar? Piyasa neye izin veriyor?”
·
Rahu = “Kurallar yok, sınırlar yok, maksimum sonuç hedefle.”
Bu yüzden Merkür–Rahu
birleşimi → ahlaki
uçlar oluşturur.
→ Kimi zaman dâhice işler yapar
→ Kimi zaman ahlaken çökebilir
→ Kimi zaman da mistik, alternatif yollara sapabilir (örneğin siyaset, medya,
manipülasyon gibi)
Akılda
tutulması gereken noktalar
·
Satürn–Rahu ve Satürn–Ketu etkileri
·
Mutluluğun tanımı: Satürn’ün ‘üzüntü’, Jüpiter’in ‘kabullenme’ ve ‘huzur’la
ilişkisi
·
Ay–Rahu birleşiminde görülebilecek şöhret, depresyon, toplum baskısı gibi
etkiler
·
Özel pozisyonlardaki gezegenlerin hayatınızda
mutlaka sonuç vermesi, iyi ya da kötü
·
Merkür–Rahu birleşiminin ahlaki değerler üzerindeki uç etkileri
·
Son olarak: D1 – D9 (Navamsa) haritalarının etki farkları ve
etik karşılaşmalar
🔹 Merkür – Rahu birleşimi:
- Ahlak açısından kişi ya
çok ahlaklı olur ya tamamen ahlaksız.
- Merkür’ün en yüksek
seviyesi Jüpiter seviyesidir.
- %99.99 ihtimalle
Merkür–Rahu asla Jüpiter gibi olamaz.
- Ancak %0.01 gibi nadir
durumlarda çok özel konumda olursa Jüpiter gibi yüksek erdemli bilgi
taşıyıcısı olabilir.
- Merkür–Rahu çoğunlukla dünyaya
yönlendiren ve Jüpiter’i geçmek isteyen bir zihniyet üretir.
🔹 Yazılı–yazısız kurallar:
- Güneş: Toplumun yazısız
kurallarını temsil eder (örneğin: “Kadın tuvaletine erkek girmez.” gibi
açıkça yazılmayan ama bilinen kurallar).
- Jüpiter: Anayasalar, yazılı
hukuk, kurallar.
- Jüpiter–Rahu: Kural yapma veya kural
yıkma zekâsı verir.
🔹 Ketu neden savaşı temsil eder?
- Ketu başsızdır, yani düşünmeden
davranır; bu yüzden savaş eğilimlidir.
- Zekî insanlar savaşmaz,
ancak başsızlık (akılsızlık) kavga getirir.
- Ketu'nun yükseldiği yer
Yay (Sagittarius) burcudur; burada savaş başlatıcı enerji vardır.
- Yay burcu "savaş
hazırlığı" anlamına gelir çünkü orada ok-yay vardır.
- Ketu’nun yükselmesi
savaşın başladığını gösterir.
🔹 Ketu – Çocuk – Yaratım – Ölüm ilişkisi:
- Ketu, çocuk sahibi
olmayı da temsil edebilir çünkü:
- Sperm mikroskobik
olarak baş (Rahu) ve kuyruk (Ketu) içerir.
- Kuyruk (Ketu) hareketi
sağlar; yani spermi hedefe ulaştırır.
- Sadece en hızlı
hareket eden sperm döllenmeyi kazanır.
- Aynı Ketu yok oluşu
ve ölümü de temsil eder.
- Sperm oluşumu için
kişi “bir anlamda ölür” yani prana kaybeder ve yeni bir hayat yaratır.
🔹 Çocuksuzluk konusu:
- Güneş’in 1 dereceden az
olması, soy hattı ile ilgili olumsuzluklara işaret edebilir.
- Ketu’nun Güneş ile
kavuşumu da bu temayı etkileyebilir.
- Konuşmacı “çocuksuzluk”
üzerine detaylı bir makale yazdığını ve tüm haritalarda bunun çalıştığını
belirtmiştir.
Umarım faydalı olmuşumdur
Yıldızlara Fısıldayan Kadın
0 Comments