Çok merak edilen bir kavram açıklamak istiyorum , kader …
Başımıza gelen her şey Yaratıcının oyunu mu yoksa bizim de bu konuda suçluluk payımız var mı?
“Eğer yeniden doğacak isem , neden bu yaşamda kötü kaderi yaşıyorum? “ dedi bana özürlü bir çocuk??? İşte o zaman bunu açıklamak zor oldu ?
"Kader bu mu , karma dediğiniz şey bu mu , neden ben ?" dedi bana . Kader neden benim özürlü yaşamamı istiyor dedi ? Kelimeler boğazıma düğümlendi…
Haklıydı yavrum …
Bir çocuk demez mi ki , eğer tekrar yaşayacaksam , neden özürlü olarak doğuyorum … Ne tekrar doğayım , ne de bu hayatımı özürlü geçireyim … Ben tekrar yaşamak istemiyorum , bu yaşamda özürümden kurtulmak istiyorum demez mi ?
Hadi başlayalım. Neden bebekler özürlü doğarlar ? Bu gerçek durumu reenkarnasyon felsefesi , karma, samsara ve İslam açısından değerlendirelim …
1. Kader Kavramı - İslam'da Kader
Kader kavramı , insan yaşamının belli aşamalarının , Yaratan Yüce Allah'ımız tarafından belirlenmmesi esasına dayanan inançtır. Örneğin, nerede ve ne zaman doğacağınız ve hangi koşullarda doğacağınız, ne kadar yaşayacağınızı, nerede ve ne zaman öleceğiniz gibi. Bunlar, Yaratan tarafından önceden belirlenir, kişini eylemlerine bağlı değildir.
2. Hinduizm'de Kader Kavramı
Hinduizm'de Kader Kavramı İslam'ınkine biraz benzer.
3. Yaşanılan herşey bir sınavdır.
Kuran'da Allah’ın bizi çeşitli şekillerde denediğini açıkça belirten birkaç ayet var.
İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece "İman ettik" demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar? (29. Sure , 2. Ayet )
Yoksa siz, kendinizden önce gelip geçenlerin hali (uğradıkları sıkıntılar) başınıza gelmeden cennete girivereceğinizi mi sandınız? Onlara öyle yoksulluklar, öyle sıkıntılar dokundu ve öyle sarsıldılar ki, hatta peygamber ve beraberinde iman edenler: "Allah'ın yardımı ne zaman?" derlerdi. Bak işte! Gerçekten Allah'ın yardımı yakındır . (2. Sure , 214. Ayet )
Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz ( 21. Sure , 35. Ayet )
Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka birşey değildir. Allah katında büyük ecir vardır. ( 8. Sure , 28. Ayet )
4.Hüküm amellere göre verilecektir.
Her insan bu dünyada bir sınava girer. Bireyin maruz kaldığı test, Allah'ın bir kişiye verdiği rahatlık ve koşullara bağlı olarak kişiden kişiye farklılık gösterir. Buna göre kişi kendi sınavından ya geçer ya da geçemez.
Sınavlar şöyle olabilir. Bazı insanlar zengin ailelerde doğarken, bazıları da yoksul ailelerde doğarlar. İslam, kişinin servetinin % 2.5'ini ( kırkda bir) vermesini bu nedenle zekat ile farz kılmıştır ve 85 gram Altın'dan daha fazla tasarruf eden her zengin Müslümana bu görev verilir. Öte yandan, 85 gramdan daha az altın tasarrufu olan fakir bir kişi, Zekat sınavından kanaat ile geçmiş oluyor zaten …
5. Doğuştan özürlü doğan çocuklar ebeveynleri için bir sınavdır.
Bazı çocuklar sağlıklı doğarken, diğerleri özürlü veya doğuştan bir kusur ile doğarlar. Çocuğun sağlıklı ya da engelli olup olmadığına bakılmaksızın İslam'da o masum yani günahsızdır. Geçmiş hayatın geçmişten gelen kötü karmaları nedeniyle “önceki yaşamın cezası olarak ” engelli doğma fikri İslamda yoktur. Böyle bir cezalandırma inancı başkaları için hayırsever bir tutum sergilemez. Geçmiş yaşamlardan gelen karma inancına göre diğerleri, çocuğun “kötü karması”nın bir sonucu olarak özürlü doğmayı hak ettiğini söyleyebilir.
İslam, bu tür engellerin ebeveyn için bir sınav olduğunu belirtmektedir. Sabırlarını koruyorlar mı? O masuma gereken sabrı gösteriyorlar mı ?
Hani bir söz var ya , ayakları olmayan bir insan gelene kadar, ayakkabınız eski diye üzülebilirsiniz... Ancak sonra fark edersiniz ki yeni bir ayakkabıdan daha değerli bir şeye sahipsiniz ?
Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka birşey değildir. Allah katında büyük ecir vardır. (8. Sure , 28. Ayet)
Test ne kadar zor ise , ödül de o kadar değerlidir.
Benzer şekilde Allah , farklı insanlara farklı şekillerde sınav eder. Bazıları sağlıkla, bazıları hastalıklı, bazıları servetle, bazıları fakirlikle, bazıları daha fazla istihbaratla, bazıları daha azıyla …
Dolayısıyla, insan arasındaki farklılıkların ana nedeni, bu yaşamın ahiret için bir sınav yeri, imtihan dünyası olmasıdır.
Ölümden sonraki yaşam, Kuran'da ve Vedalarda da belirtilmiştir.
Bireysel farklılıklar ruhların ya da 'Samsara'nın göçüne bağlı değildir . Bu inanışlar Upanishad, Bhagvad Gita ve Puranas gibi sonraki yazılarada eklenmiştir. Tekrarlayan doğum ve ölüm döngüsü ise Vedik döneminde bilinmeyen ve duyulmamış bir felsefe iken sonrasında bu görüş eklenmiştir.
Şimdi gelelim , özürlü çocuğun hikayesine …
Konuyu aile ile sohbetler esnasında derinlemesine tartıştık … Aile dizilimine baktığımızda, başka bir adamın eşine aşık bir büyük büyük dedenin, aşık olduğu hanımın eşini dağa kaldırıp , öldürmesi , aşık olduğu kadına artık tek başına sahip olması ve aşık olduğu kadının çocuklarına yaşam boyu kötü davranması ve bir tanesi sakatlaması , hem de gözümün önündeki masum yavruya benzer bir sakatlık yaşamasına neden olması hikayeleri…
Zor bu işler kuzular, yapmayın, kul hakkı affedilmeyen tek günah ve torunların torunlarına kadar , hatta onun torunlarına kadar bu haklar bir şekilde ödetiliyor … Evren yaptığını kimsenin yanına bırakmıyor…
Ez cümle , özürlü veya kusurlu doğan bebekler masum … Sadece bunu söylemek istiyorum, şimdiki eylemlerimiz bizden sonra doğacak olan masumların canını yakmasın... Azıcık insaf…
Neyse , şimdilik benden bu kadar
Takipte kalın
Yıldızlara Fısıldayan Kadın
Gülşen Kayıkcı
0 Comments