Ad Code

Responsive Advertisement

Kader, Özgür İrade ve Astroloji

 

Bazı insanların neden belirli yetenekler ve engellerle doğduğunu ya da bazı kişilerin ne kadar çalışırlarsa çalışsınlar neden asla başarıya ulaşamadıklarını, ancak diğerlerinin neden zahmetsizce şöhret ve servete ulaştığını anlamakta zorlanıyor musunuz? Ben de bu sorgulamaların içinden geçtim kafam çok bunaldı ve jyotish- ışık ilmi - astroloji ile tanıştıktan sonra kafam duruldu. 😊

Vedik doğum haritalarımız, yaşamımız boyunca açığa çıkacak olayların bir takvimini gösteren karma haritalarıdır. Horoskop, ruhun o ana kadar olan başarı seviyesini özetleyen bir tür karne olarak tasarlanmıştır. Aile, romantizm, kariyer, finans ve manevi gelişim gibi yaşamlarının farklı alanlarındaki karmasal durumu ortaya koyar. Ayrıca genetik aktarımların kişilerin yaşamları boyunca ne zaman en çok açığa çıkma olasılığının yüksek olduğunu gösterir. Doğum haritalarımız bizlere geçmişteki ve gelecekteki kör noktaları görme konusunda yardımcı olur.

O zaman başımıza gelen herşeyden haritamız suçlu mu? Yaşamlarımızda kader ve özgür irade  ne kadar pay sahibi ? Kader ve özgür irade eşit derecede güç sahibidirler. Ancak özgür iradeyi daha önemli buluyorum çünkü bilinçli seçimlerimiz kaderimizi yaratır. Doğum anında gökyüzünde belirgin bir şekilde görülen mesaj, atalarımızdan devir alınmış olan geçmişteki ve bizlerin yapacağı gelecekteki iyilik ve kötülüklerin sonuçlarını vurgulamak için değil, insanın evrensel köleliğinden kurtulma iradesini uyandırmak içindir. Kişi kaderi çok azmederse tersine çevirebilir. Kader gayrete aşıktır…

Modern dünyadaki bizler, kendi kaderimizin kontrolünde olduğumuza inanmayı seviyoruz. Ancak eskiler "Hayatınızın mimarı siz değilsiniz” derlerdi, Allah’ın işi işte der geçerlerdi anlamlandıramadıkları olaylara. Doğu astrolojisi, bu inancın kesinlikle doğru olduğunu canlı bir şekilde gösteriyor. Karma kelimesi, "yapmak" anlamına gelen “kri” kökünden türemiştir. Düşüncelerimiz, sözlerimiz ve eylemlerimiz aracılığıyla, bu yaşamda ve sonraki yaşamımızda (bemim inancıma göre ahırette) kendi geleceğimizi şekillendiriyoruz. Vedik doğum haritamız, atalarımızdan yüklendiğimiz (sanchita karmamızın) görevlerin hızlıca resmini çizer. Alt tablolar olan amshalar, bu karmaları daha detaylı şekilde ortaya koyar. Amshalar adı verilen gezegen döngüsü, mevcut yaşamımızda gerçekleşecek karma miktarını gösteren prarabdha karmamızı ortaya koyar. Meali epigenetik ile almış olduğunuz övgü veya sitemlerin senin hayatına tezahür etme şekli. Ancak hayatlarımızda yaşadığımız her şeyim sorumlusu da atalarımız değil, bizlerin de kendi yaşamımıza yadsınamaz katkılarımız var…

İnsan yaşadıklarının tamamen kader olmadığı, özgür iradenin de bu olaylar zinciri üzerinde etki ettiğini şimdiye kadar yaşamız olduğuğunuz astrolojik tecrübeye dayandırarak anlatacağım sizlere. Örneğin,  bir astroloğa gittiniz ve harita yorumu aldınız. Astrolog haritanıza ve gezegen döngülerine bir göz atarak hayatınızdaki temel ilgi alanlarını, kariyer yolunu, evlendiğinizi ve bazı önemli olayları doğru bir şekilde söyleyebilmişti. Ancak çok az astrolog %70'ten fazla doğru tahmin yapabilir. En iyi astrolog iyi konsantre olduğu bir günde en fazla %80 doğru tahminde bulunabilir. Bunun nedeni, şu anda oluşturduğumuz kriyamana karmadır. Horoskop yalnızca doğum anına kadar olan karmasal durumumuzu gösterir. Harita ayrıca taşıdığımız eğilimleri de ortaya koyar. Ancak doğum anından itibaren, bu hayatınızdaki tutumlarımız ve davranışlarımız, karma geleceğimizi büyük ölçüde değiştirebilir. Tam farkındalıkla, akıllıca seçimler yaparak – ki buna özgür irade diyoruz- ve etkili ve merhametli bir şekilde hareket ederek, ilk nefesimizi aldığımızda harekete geçirilen kader yönlerini büyük ölçüde geçersiz kılabiliriz.

Tekrar hatırlatmak isterim ki Doğu astrolojisi, gelecekte ne olacağını söylemez; ne olabileceğini, eğer bilinçli bir şekilde hareket etmez veya değiştirmezsek, ortaya koyar.

Kaderiniz taşlara yazılı değildir; o, bilinç seviyeniz değiştikçe ince ince değişen canlı bir mekanizmadır. Yoga geleneğine göre, karma üç güçte gelir.

İlk olarak, değiştirmesi kolay olan karma vardır. Örneğin, yemek kursuna kaydolursanız ama aslında aynı zamanda başka bir kurumdaki boks derslerine gitmek istediğinize karar verdiniz, kursunuzu oldukça kolay bir şekilde değiştirebilirsiniz.

İkinci olarak, önemli çaba gerektiren karma vardır. Hukuk diplomasıyla mezun olursanız ama doktor olmak isterseniz, tekrar okula gidip tıp diploması alabilirsiniz, ancak bu size çok zaman ve para harcatır.

Hayatımızda gerçekleşen karma büyük ölçüde bu iki kategoriye girer. Bu ikisinde özgür irade tamamen devrededir.

Üçüncü tür ise sabit karmadır. Bunlar, ruhsal gelişimimiz için kaçınılmaz olarak yaşamak zorunda olduğumuz deneyimlerden aldığımız derslerdir. Bazı bireyler veya zenginliğe doğarlar. Bu karma ile birlikte gelen sorunlarla başa çıkmak zorundadırlar, istesinler ya da  istemesinler. Diğerleri, bir sevdiğini kaybetmek veya ciddi bir kaza ya da hastalık gibi travmatik bir olayı yaşamak zorunda kalabilir. Sabit karmamızın yalnızca küçük bir kısmı değiştirilemezdir.

Doğu astrolojisi, gelecekte ne olacağını söylemez; ne olabileceğini, eğer bilinçli bir şekilde önlem almaz veya değiştirmezsek ortaya koyar.

Hayatlarımızı köklü bir şekilde etkileyebilecek tamamen farklı bir karma türü de vardır: kolektif karma. Örneğin, fiziksel tehlike sinyali veren bir döngüde olan birisi, barışsever bir kültürde yaşıyorsa, o talihsiz günde düşüp bacağını kırabilir. Ancak, aynı döngüde olan bir başkası, şiddete yüksek tolerans gösteren bir kültürde yaşıyorsa, bir soygun veya saldırı kurbanı olabilir. Bir suçun mağduru olan kişinin karmik olarak "bunu hak ettiğini" iddia etmek kesinlikle yanlıştır. Bireyler karma yaratırken, mahalleler, organizasyonlar ve uluslar da karma yaratır. Grup karması, bireysel karmayı geçersiz kılabilir veya güçlü bir şekilde değiştirebilir, özellikle de savaş gibi toplu deneyimler sırasında. Bu, sadece kendi eylemlerimizden değil, aynı zamanda üyesi olduğumuz toplulukların tutumları ve eylemlerinden de sorumlu olduğumuzu gösterir.

Doğu astrolojisinde, gezegenler sadece karmik borçlarımızın ve alacaklarımızın vadesinin geldiğini gösterir; olayları kendileri yaratmaz. Bir trafik ışığını düşün: durmamız veya gitmemiz gerektiğini belirtir, ama hareketi biz kontrol ederiz. Eylemde bulunma seçimi ve eylemin kendisi bizden gelir, yıldızlardan değil. Bir harita bilinçaltımızda oynayan güçlerin sembolik bir yansımasıdır. Evren, sınırsız bir kozmik zihinden çıktığı için, düşünceler ve semboller fiziksel varlıklar kadar gerçektir. Bu nedenle hem eylemler hem de düşünceler karma üretir. Bir doğum haritası, bir yol haritası gibi rehberlik edebilir. Aydınlanmış bilgeler tarafından yorumlanan bir harita, bilinci odaklama, netleştirme ve yönlendirme işlevi gören bir dua gibi çalışır.

Kendi haritamla on yılı aşkındır çalışıyorum ve yaşamımdaki olayların haritama nasıl yansıdığını gözlemek bana önemli dersler verdi. Bu, ürettiğim karma konusunda daha bilinçli olmamı sağladı; düşüncelerimin ve eylemlerimin enerjisinin er ya da geç bana döneceğini biliyorum. Karşılaşacağım zorlukları önlemek veya hafifletmek, elverişli döngülerden tam olarak yararlanmak ve sonsuz ahiret yaşamım için daha güçlü bir harita oluşturmak için karmamı kontrol etmem gerektiğini görüyorum.

Şimdi yukarıda yazılanları özetliyorum:

Adridha karma, biraz çaba ile kolayca değiştirebileceğimiz esnek karmayı ifade eder. Bilinçli seçimler yaparak ve proaktif adımlar atarak bu karmik kalıpları değiştirebiliriz. Bu esneklik, zorlukları aşmamıza ve hayatımızda olumlu sonuçlar yaratmamıza olanak tanır. Anahtar, farkındalığımızda ve eyleme geçme isteğimizde yatar.

Dridhadridha Karma, yani köklü, yerleşmiş eylemler, yoğun öz çaba ile gerçekten dönüştürülebilir. Farkındalığı artırarak, net niyetler belirleyerek ve olumlu alışkanlıklar geliştirerek davranışlarımızı yeniden şekillendirebiliriz. Bu genellikle azim ve sabır gerektirir, ancak kararlılıkla, dönüşüm mümkündür!

Dridha Karma" ya da değiştirilemeyen karma, insan çabasıyla değiştirilemeyen durumları ifade eder. Bu tür karma, genellikle derin bir şekilde yerleşmiş ve değiştirilmesi zor olan eylemler ve sonuçlar olarak görülür. Ancak bazı inanç sistemlerinde, Allah’ın müdahalesi veya ilahi bir güç, bu tür sabit karmayı değiştirebilir. Bu, ruhsal bir dönüşüm veya yüksek bir farkındalık aracılığıyla gerçekleşebilir.

Horoskop, ruhsal pratik için bir başlangıç noktasıdır; çalışmak için baz alınan bir platformdur, kesin bir yargı değildir. Kaderiniz taşlara yazılı değildir; bilincinizin seviyesi değiştikçe, yaşamınız da değişir. Tekrarlıyorum horoskop, ruhsal pratik için bir başlangıç noktasıdır; kesin bir yargı değildir.

Peki ya doğum haritamızdan hiç mutlu değil isek neler yapabiliriz?

Zorlayıcı karmalar, düzenli ve içten ruhsal pratikler—meditasyon, dua, ritüel, ibadet, mantra zikr tekrarları, hayırseverlik, bağışlar ve özverili hizmet gibi—ile kısmen veya tamamen silinebilir. Hindistan'da astrologlar, genellikle dua ve meditasyonla güne başlayan, günün geri kalanını topluma astrolojik danışmanlık yaparak geçiren rahiplerdir. Bugün çoğu astrolog, kendini meditasyonlarında vakit ayırmak yerine pahalı taşlar satmaya daha çok ilgi gösteriyor gibi görünüyorken…. Neyse cümleyi devame temiyoruz.

Ez cümle Kaderin kurbanı değil, onun yaratıcısıyız; yüce düşünceler ve eylemlerle daha olumlu bir kader şekillendirebiliriz. Yıldızlarda geleceğimizi okurken, aslında kendi hikayemizi yazdığımızı unutmamalıyız.

 

Post a Comment

0 Comments

Close Menu